Ergenlik dönemi insan hayatında bireyin öz benliğini bulmaya çalıştığı hem ruhsallığında hem bedeninde birçok değişimin gerçekleştiği bir dönemdir. Ergen bireyler için en önemli şeylerden biri bir sosyal ortama dahil olmak ve kimliğini aramak, kendisini bulmaktır. Bu modern zamanda, kendisini arayan genç yetişkinlerin ortak paydası muhtemelen sosyal medyada geçirdikleri zamandır. Gün içerisinde kafa dağıtmak için veya sosyal ortam edinmek için sosyal medyayı sık sık kullanan ergen bireyler maalesef sosyal medyanın tehlikeli yanlarına karşı da en savunmasız olan yaş gruplarından olmaktadır. Sosyal medya fenomenleri ve markaların işbirliği yaptığı kişilerin tek tip olması gençler üzerinde gerçekçi olmayan güzellik algıları yaratıyor.
Çocukluktan itibaren çevremizi gözlemlemekte ve kendimize bireyleri örnek edinmekteyiz. Sosyal medyada da birçok ünlü isim ve popüler kanalları takip ediyoruz ve izliyoruz. Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde popüler olan ve model alınabilecek figürlere karşı algılarımız oldukça açık ve bu figürleri takip etmeye meyilliyiz. Ergenlik dönemiyle birlikte ayrıca akranlara karşı olan yakın tutum ve sosyal ortamdan dışlanmamak adına topluma ayak uydurmaya çalışılan bir dönem içerisinde kendimizi bulmaktayız. Bu dönemde sosyal medyada takip ettiğimiz popüler kişileri model alıp kendimizi değiştirmeye çalışmamız hayli olası.
Sosyal medya fenomenlerinin markalarla işbirliği içerisinde yaptığı tanıtımlar sebebiyle sosyal medya takipçilerini tüketime sürüklemesi bir yana, bu tüketim içerisinde de belirli güzellik algısında olan kişilerle tanıtımlar yapılması gibi sebepler ergenlik çağındaki gençleri güzellik ve beden algısı anlamında olumsuz yönde etkiliyor. Gençlerin zihninde belirli bir güzellik ve beden algısı oluşmasının yanı sıra, kendilerine olan özgüvenleri de düşük olabiliyor. Aynı zamanda belirli beden ve güzellik algısında hissetmeyen gençler kendisini sevmekte de zorlanıyor. Kendisini sevmekten mahrum kalan ergen ve genç yetişkinler model aldığı sosyal medya fenomenlerine benzemeye çalışırken yeme bozuklukları, özgüven problemleri gibi problemlerden muzdarip olabiliyorlar.
Sosyal medya kullanımında gençleri uyarmak için anne-babaya da bazı sorumluluklar düşüyor. Sosyal medya hakkında ergenlerin bilgilendirilmesi, çocuğunun kendisiyle olan iletişimini değerlendirmesi çok önemli. Bireyi yargılamadan, sosyal medyadaki figürlerin kendisi için olan önemi sorulabilir ve farkındalık kazanılabilir. Genç bireylere sık sık kendisinin beğenilen özellikleri hatırlatılıp bu özelliklerini benimsemesi sağlanabilir. Medyada görülen kişi ve figürlerin her zaman gerçeği yansıtmayacağı ve gösterilen mükemmelliğin genellikle birçok işlem ve rötuşlarla olduğu anlatılmalıdır. Bedeninde ve kendisinde sevmediği ve eksik bulduğu durumlardan bahsetmesi yerine, kendisinde sevdiği ve yapmaktan zevk aldığı aktiviteleri (dans etmek, spor yapmak veya bir enstrüman çalmak gibi) keşfetmesi sağlanabilir. Bu noktada genç yetişkin kendisini yalnız hissetmeyecek ve kendisini sevme ve keşfetme yolculuğunda sağlıklı bir yolculukta hissedebilecektir.
Kaynakça
Gülüm, B., & Ünal, M. (2021, May 16). Influencerların ve Sosyal Medyanın Beden Algısına Etkileri. TUİÇ Akademi.
Özcan, H. (2020, November 8). Sosyal Medyanın Ergenlerin Beden Algısı Üzerine Etkileri. Açık Mektep.
